-
1 idare etmek
1) врз. управля́тьarabayı idare etmek — управля́ть маши́ной
orkestrayı idare etmek — дирижи́ровать
2) пра́вить, руководи́ть кем-чемaramızdan biri müzakereyi idare etmek etsin — кто́-нибудь из нас пусть ведёт обсужде́ние
müesseseyi idare etmek — возглавля́ть учрежде́ние
3) эконо́митьparanızı idare etmek edersiniz, kimseye muhtaç olmazsınız — е́сли вы бу́дете эконо́мить де́ньги, то ни в ком не бу́дете нужда́ться
4) быть доста́точным, хвата́тьbu ekmek idare etmek etmez, daha almalı — э́того хле́ба не хва́тит, на́до купи́ть ещё
5) ком. быть вы́годным, устра́ивать; окупи́тьсяbu kumaşı o fıyata veremem, idare etmek etmez — ткань за э́ту це́ну не могу́ прода́ть, не оку́пится
6) терпи́мо относи́ться; закрыва́ть глаза́ на что7) скрыва́ть, ута́ивать -
2 idare etmek
җитәкчеләү; идәрә итү -
3 idare etmek
управлять, руководитьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > idare etmek
-
4 idare etmek
make both ends meet* * *manage -
5 idare etmek
birêvebirin--------gerandin--------kargerandin--------qedandin -
6 idare etmek
гъэIорышIэн/ гъэIурыщIэн, гъэзекIон/ гъэзекIуэн, гъэзекIон/ гъэзекIуэн, зегъэкIон/ зегъэкIуэн, зещэн/ зешэн -
7 idare etmek
гъэIорышIэн, гъэзекIон, зегъэкмIун, зещэн -
8 idare etmek
a) to manage, to direct, to run b) to control c) to administer, to govern d) to economize, to skimp, to scrimp (on), to scrape, to be frugal e) to subsist (on sth), to get by f) to make do with sth, to make sth do g) to be enough, to be sufficient h) to t -
9 av köpeklerini idare etmek
v. whip in -
10 durumu idare etmek
keep up appearances -
11 dümenle idare etmek
v. steer -
12 ev idare etmek
v. contrive -
13 gemi idare etmek
v. con -
14 iki tarafı da idare etmek
play a double game -
15 kalanla idare etmek
scrape the barrel -
16 kendini idare etmek
v. conduct oneself -
17 kötü idare etmek
v. mishandle, misconduct -
18 tatlılıkla idare etmek
handle with kid gloves -
19 sevk ve idare etmek
rêvebirin -
20 ev idare etmek
to keep house
- 1
- 2
См. также в других словарях:
idare etmek — 1) yönetmek, çekip çevirmek Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin. R. N. Güntekin 2) tutumlu kullanmak Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu. R. N. Güntekin 3) yetmek, yetişmek Evler ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
idare — is., Ar. idāre 1) Yönetme, yönetim, çekip çevirme 2) Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü 3) Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım ın Yurt Bilgisi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
idâre — (A.) [ ﻩرادا ] 1. döndürme. 2. çekip çevirme, yönetme. 3. devlet dairesi. ♦ idâre i maslahat etmek işleri öyle veya böyle idare etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
pır pır etmek — 1) ışık yanıp sönmek İdare lambası pır pır edip duruyordu sofadaki merdiven başında. Ç. Altan 2) heyecanlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıngıç-mıngıç — idare etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
TASARRUF — İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sâhib olmak. İdare etmek. Sâhiblik. Kullanma hakkı. * (Para veya mal) artırma. * Bir şeye karışıp müdahale etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEOKRASİ — (Fr: Theocratie) Din hükümlerine göre idare edilen ve dinî esaslara bağlı olan idare şekli. Allah namına papazlar idaresi.(Bu kelime, İslâm memleketlerinde: Şeriat hükümleriyle devleti idare etmek mânasında kullanılır. Avrupa memleketlerinde ise … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başkarmak — başarmak, ucuna varmak, idare etmek, baş etmek, ihtida etmek, yol göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜMAŞAT — Birlikte hoş geçinmek. * Bir maslahat yolunu takib etmek. * Meslek işlerinde tesviye, tervic ve idare etmek. * Karışmamak. * Başkalarının zarar vermeyen fikirlerine uyarcasına hareket etmek ve sulh u salâh üzere durmak. Uygunluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RÜ'YET — Görmek, bakmak. İdare etmek. Göz ile veya kalb gözü ile görmek. * Akıl ile müşahede derecesinde bilmek, idrak etmek, tefekkür etmek, düşünmek. * Araştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİBDAD — Başlı başına olmak. Keyfî idare sistemi. * Zulüm ve tahakküm. İdaresi altındakilerin istemediği şeyleri yalnız kendi keyfine göre zorla ve zulümle yaptırmaya çalışmak. Kanun ve nizamlara bağlı olmayarak, çok defa da kanun namına kanunsuzluk… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük